-
1 haut
-
2 haute
1 dimension yüksek [jyc'sec]2 intensité yüksek [jyc'sec]3 intérêt yüksek [jyc'sec]4 hiérarchie yüksek [jyc'sec] -
3 voix
n f1 ses [ses]◊parler à voix basse / haute — alçak / yüksek sesle konuşmak
2 dans un vote oy [oj]
См. также в других словарях:
yüksek perdeden konuşmak — 1) yüksek sesle konuşmak 2) meydan okurcasına sert konuşmak 3) yapılması güç şeyleri gerçekleştirebilecekmiş gibi abartmalı konuşmak Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan etmek (veya ötmek veya konuşmak) — yüksek sesle sürekli gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırlamak — yüksek sesle konuşmak,bağırmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kameti artırmak — 1) yüksek sesle konuşmak 2) ortalığı velveleye vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
car car — zf. Çok ve yüksek sesle, gürültülü bir biçimde (konuşmak) Sabahtan akşama kadar car car konuşur durur … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan — is. 1) Sürekli ve yüksek sesle edilen gevezelik Bütün gün onun çan çanından bıktım. 2) zf. Çan sesine benzer ses çıkararak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
dangırdamak — nsz Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır … Çağatay Osmanlı Sözlük